“Zorunda mıyım?”, “Zorunda değilim” vb. cümleleri bir kişinin sorumluluk algısını ve değer sistemini ortaya koyan ifadelerdir. Bu ifadeleri sıkça kullanan kişiler genellikle özgürlüğe vurgu yapar ve kendi sınırlarını koruduklarını iddia ederler. Ancak bu yaklaşıma dikkatli olunmalıdır,
Gerçek şu ki; hayatın her alanında aldığımız kararlar sadece zorunluluklara değil, daha çok değer verdiğimiz şeylere dayanır. Örneğin; bir aile üyesine zaman ayırmak zorunlu değildir, ancak o kişiye duyulan sevgi ve bağlılık nedeniyle yapılır. Bir arkadaşın yardımına koşmak da zorunlu değildir, ama o arkadaşlık ilişkisine verdiğimiz değer nedeniyle doğal bir davranıştır. Kısacası hiçbir şey bir zorunluluk değil, bir değer meselesidir.
“Zorunda değilim” diyen insanlar çoğu zaman kendilerini rahatlatmak ve yaptıkları seçimleri haklı çıkarmak için bu ifadeyi kullanır. Ancak bu verdikleri ya da vermedikleri değeri sorgulamayı gerektirir. Birine yardım etmeyi, zaman ayırmayı, ilgi göstermeyi “zorunda değilim” diyerek reddetmek aslında o kişiye verilen değerin eksikliğini gösterir. Bunu özgürlüğü koruma bahanesiyle süslemek, o değersizlik hissini gizlemenin bir yolu olabilir.
Bu nedenle sürekli olarak “zorunda değilim” diyen insanlardan uzak durmak sağlıklı ilişkiler ve dürüst bir değer paylaşımı için önemlidir. Çünkü gerçekten değer verdiğimiz insanlara ve durumlara zorunluluk olarak değil, gönüllülükle yaklaşırız. Değerlerimiz, seçimlerimizin arkasındaki gerçek motivasyondur. Bir şeyi yapmak ya da yapmamak zorunluluk değil, bu değerlere verdiğimiz önemin bir yansımasıdır.
Özetle; hayatımızdaki seçimlerimizi değerlendirirken “zorunda mıyım?” sorusundan çok “bu benim için ne kadar değerli?” sorusunu sormak gerekir. Bu farkındalık bizi daha anlamlı ve içten ilişkiler kurmaya yönlendirir.
Sevgiler,
mindform.com.tr | aycaakin.com
